kadir08 ADMİN
Mesaj Sayısı : 412 Yaş : 29 Nerden : istanbul kadir08 : ;left:0px;top:0px\"> Kayıt tarihi : 21/03/08
| Konu: aşkın türleri Ptsi Mart 24, 2008 6:08 pm | |
| İlk Aşk:
Ne yaparsanız yapın, ilk aşkınızı unutmanız mümkün değildir. Yıllar sonra dönüp, "ben ona nasıl aşık olmustum acaba" diye pişmanlıkla karışık garip bir duygu da yaşayabilirsiniz, olsun. O, size ilk aşkı tattırmış, en önemli yasam tecrübelerinizden birini yasatmıştir. Aranızda geçenler acı bile olsa, dönüp minnetle anacağınız biri hep var olacak. Daha ne olsun?
Yıldırım Aşk: Var mı yok mu tartışmasının içinde değiliz. Diyelim ki var. Demek ki bazılarının duyguları yağmur olup yağabiliyormuş. Yıldırım aşkla baslayıp yıllar süren beraberlikler de var üstelik. Barda oturan kadını/erkeği görüp "bu aksam nasıl yataga atarım?" diye düşünenlerden bahsetmiyoruz elbette. Sözünü ettigimiz gerçek yıldırım aşk. Tek dikkat edilmesi gereken, sürekli yıldırım aşka tutulanların genellikle kendi yarattıkları illüzyonun peşinden kosmaları, gerçekle karşılaştıklarında da yeni bir illüzyon yaratmalarıdır.
Olanaksız Aşk:
Bazen yolda yürürken rastlarız, bazen en yakınımızda bulunabilirler. "Bu ikisi bir araya nasıl gelmiş?" diye düsünürüz. Kendi başımıza geldiği de olmuştur, pedini sağa sola birakan bir kadın ya da televizyondaki futbol maçını seyrederken daha önce hiç duymadığınız küfürler eden bir adam. Aman Allahım?" dersiniz. Ama olmuştur bir kere. Her aşkın olanaksız bir tarafi vardır gerçi, çogunlukla bunları görmemeyi yeğleriz. Ama bu olanaksız taraflar bazen o kadar ağır basar ki, aşkın hem kaynağı, hem iddiası, hem motorize gücü, hem de terminatörü olurlar.
Yasak Aşk:
Men edilmis, engellenmiş ve çogu zaman da yasadışıdır. Ama aşığın gözü görmez ki... Belki de aşkı aşk yapan bu "illegal" tarafıdır. Kimbilir?
Platonik Aşk:
Onu görmek bile sizi heyecanlandırırken, o sizin yanınızdan, geçip gider. Siz heyecandan tir tir titrerken, o işiyle meşgul olur. O sizin için hayatınızdaki en önemli kişiyken, siz onun için sıradan birisinizdir. Hem aşık hem de salak hissedersiniz kendinizi... Davranışlarından, konuşmalarından işaretler alıp, umutlanır, bozulur, küsersiniz. Insanın bir kereliğine bu duruma düşmesi, tecrübesizlikle yorumlanıp, bağışlanabilir. Ancak, bir kereden fazla başınıza geldiyse, oturup kendi hakkınızda düşünmenizde yarar var. | |
|